Yenişehir’de
Tüm Emeklilerin Sendikasına
Bir de böyle
bakın
Bu gün Tüm
Emekliler Sendikası Yenişehir Şubesini ziyaret ettim büyük miting öncesi herkes
tanıdık olunca sohbette samimi ve sıcak oldu.
Malum Ankara’da
167 sivil toplum örgütünün çağrısıyla, 28 Aralık Cumartesi günü Ankara’da Tandoğan
Meydanı’nda “Yurttaş Birlikteliği” mitingi yapılacak, Tüm Emekliler Sendikası da
katılımcılar arasında.
Yenişehir
Tüm Emekliler Sendikası Şube Başkanı emekli öğretmen Kamettin Baştürk.
Yenişehir
aslında emekçi bir ilçe ve 13 bine yakın emeklisi var ama şubeye kayıtlı sadece
370 üyeleri var, tabi şaşırmadım hakları savunmak yine her yerde olduğu gibi
bir avuç idealiste kalmış.
Şube başkanı Kamettin hocaya ilk sorum emekliler konusunda neler yaptıkları oldu. Tabi bizim hoca hayata sol tarafından baktığı için cevabı çok kısa oldu “Biz herkes için mücadele ediyoruz” dedi. Sendikanın üyeleri arasında sınırlama yok “Memur, SSK,-BAĞKUR” ve ölüm maaşı alanlar dahi üye olabiliyor.
Ülkede
ekonomik durumlar malum her ne kadar bleda’lı çubuklu basında gerçek emeklilere
söz verilmese de biz Yenişehir’deki emeklileri dinlemeye görev saydık.
Emeklilerin
hakları konusunda ülke genelinde 26 bin üyeye sahip Tüm Emekliler Sendikası her
fırsatta katılımcı sayısına bakmaksızın kamuoyu önünde haklarını haykırıyorlar
ama belki onları dışardan en çok seyreden yine emekliler oluyor.
Kamettin
Baştürk emeklilerin haklarını alabilmeleri için mutlaka örgütlenmesi
gerektiğini söylüyor fakat 25’ten fazla emekli sivil toplum kuruluşunun
olduğunu söylüyor ve “Bölünerek gücümüz parçalanıyor, oysa birleşerek güçlü
olmak zorundayız” diyor.
Diyor
demesine ama bizim ahali “Örgütlü toplum” deyince kaçacak delik arar aman benim
kaydım olmasın ama siz yapın biz arkanızdayız halleri sonra ara ki bulasın.
Tabi sadaka kültürüne alıştırılmış bir toplumda sivil toplum kuruluşu yönetmek
o kadar kolay değil. Başkan Baştürk “Üye çalışmalarımızda ne vereceksiniz
soruları ile karşılaştığımız oluyor” dedi, hiç şaşırmadım.
Hatırlatalım “Almadan vermek Allah’a mahsustur” lakin bizim ahali vermeden almaya bayılır, sıradan bir hak arama konusunda dahi vermeden almanın hesabını yapar, onun için önemli değildir başkalarının geçim derdi.
Örneğin,
Yenişehir Tüm Emekliler Sendikası Şube yöneticilerine bakarsanız çoğu emekli
memur ve maaşları SSK ve BAĞKUR emeklilerine oranla fazla yine de tüm
emeklilerin maaşlarının daha iyi olması mücadele ediyorlar 13 bin emeklinin
olduğu ilçede.
Sohbet
sonrası çarşıda bazı emekliler ile görüştüğümde çoğu maaşının yetersizliğini
anlattı, bakın emekliler sendikası var neden mücadele etmiyorsunuz birlikte
dediğimde “Boş ver onlardan bir şey olmaz zaten Ankara’nın kimse umurunda değil”
cevaplarını verdiler.
Kaderine
razı olmuş bir toplum nasıl hak arasın, arayana kem gözle bakmak işin kolay
tarafı sonuçta beyin tembelliği kadar insana ne zevk verir?
Tüm Emekliler
Sendikasının mücadelesi başkan Baştürk’ün dediği gibi “Herkes için mücadele”
sadece emekli maaşlarını kapsamıyor, adalet, özgürlük, çevre kısacası insan
için gerekli her şey.
Yenişehir
Tüm Emekliler Sendika Şubesi 28 Aralık’ta Ankara’da düzenlenecek “Yurttaş
Birlikteliği” mitingine katılacak duyuruda yapmışlar ayrıca Ocak ayı içinde bir
nevi serbest kürsü kuracaklar siyasi görüş ayırmaksızın sorunları tartışacaklar.
Hak arama;
hürriyeti genel olarak kişilerin bir hukuk devletinde yargı organları önünde
davacı veya davalı olarak hak ve özgürlüğünü arayabilmek için başvurabilmesi ve
iddia, savunma ile adil, hakkaniyete uygun, uyuşmazlıktan önce kurulmuş
mahkemeler önünde yargılanma hakkının bulunması olarak tanımlanıyor.
Fakat hak
kültüründe genel anlayış “Hak değirmende olur” anlayışıdır bu gerçek değişir mi
derseniz yakın zamanda çok zor belki bizden sonraki nesil yönetici olduğunda.
Hakkını
aramayan elini taşın altına koymayan bir toplumun sıkıntı çekmesi haktır ama hem
sızlanıp sonra “Bilmiyorum-görmedin-duymadım” demek biraz ikiyüzlülük oluyor ve
bu gerçek ülke yöneticileri tarafından büyük bir fırsat.
Mesele hak
aramada sayı değil etkidir 13 bin emeklinin % 1’nin örgütlü olmadığı bir ilçede
370 kişinin çıkıp hak mücadelesi vermesi dahi başarıdır, unutmayalım Mustafa
Kemal 16 Mayıs 1919’da İstanbul’dan ayrılırken yanında 47 kişi vardı.
Yenişehir’de
bir avuç emekli karıncanın Hz. İbrahim’e ağzında su götürmesi gibi, belki
sorunlara çare olamayacaklar ama saflarını belli etmişler, ne diyelim yolları
açık olsun.
Atilla Sağım
Yorumlar
Yorum Gönder