FETÖ’CÜ basının Sedat Peker tahriki

 

 Türkiye’de küresel terörizmin kurtlarla dansı

 

Türkiye’deki terörle mücadelenin en sağlam damarı şüphesiz Türk Milliyetçileriydi, nasıl oldu da bölünme ve eksen kayması yaşandı ve yaşanıyor.

Terörle mücadeleye gönüllü gidenler şehitler oldu, ardında bıraktıkları çocuklarını ve ailelerini Türk Milliyetçileri o gün yalnız bırakmadılar lakin bir gün sonrasında herkes acısı ile baş başa kaldı.

Türkçülük ilk çıktığında Osmanlının parçalanma dönemiydi, parçalanmayı önlemek için Osmanlıcılık ve İslamcılık akımları desteklendi fakat yıkılış durdurulamadı.

 İşte bu dönemde;

 Türk Milleti muhakkak bir bütün olmalıdır.

Türk Milletini tek bir bayrak altında toplamak gerekir.

Milliyet duygusu olmayan topluluklara bunu aşılamak önemli bir vazife olmalıdır.

Geçmişten gelen Türk gelenekleri sonuna kadar korunmalıdır.

Yabancı kültürü benimsememek gerekir.

Görüşlerinden sahneye Türkçüler çıktı fikirlerini başlarda yaşam biçimi olarak gördüler başarılı oldular. Fakat işin içine siyaset girdiğinde bu gün olduğu gibi o günde bölünmeler hem devletin yıkılışını hızlandırdı hem ülke yok olma ile karşı karşıya geldi.

Kurtuluş savaşı Türkçüler ve Türk milleti açısından bir dönüm noktasıydı, Mustafa Kemal herkes ile yol yürümesini bildiği için Türk milletinin yüz yıllardır elinden alınan devleti ve Anadolu topraklarını Türk Milletine iade etti.

Cumhuriyet döneminde Türkçüler ve Türk Milliyetçileri Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi ismi ile 16 Ekim 1958 tarihinde siyasette yerini aldılar ve CKMP, 1961 genel seçimlerinde %14 oy alarak CHP ve AP'den sonra üçüncü parti oldu, parti adını 1969 yılında Milliyetçi Hareket Partisi olarak değiştirdi.

Fazla uzatmayalım, iktidar kesin olmasına rağmen Atatürk dönemi hariç Türk Milliyetçileri neden iktidar olamıyor?

Osmanlının son dönemi, çok partili dönem ve bu gün Türk Milliyetçileri neden bölündüler?

Bu sorunun cevabı herkes göre değişir ama bana göre mesele gerçek Türk Milliyetçisi yetiştirme konusundaki zaaflar.

Milliyetçilik politika değil bir yaşam biçimidir, ülkeni sevmek, devletine sahip çıkmak, hak-hukuk - adalet, hatta yerlere tükürmemekle başlayan medeni dünyaya örnek olacak bir eğitim.

1990 yıllarda Türk Milliyetçilerinin en önemli argümanı “Bir elde Kuran, bir elde bilgisayar” olarak Alparslan Türkeş tarafından söylenmişti. Fakat Türkeş’in sağlığında MHP bölünmeye başladığında politika öylesine Bozkurtları esir almıştı kimse büyük fotoğrafı görmek istemedi.

Her kim yönetime geldiyse süresini doldurup gitmedi yeni gelenler hep yeni yollar aramak zorunda kaldı.

Türk tarihinde devletin başındaki sultanlar hep kalıcı olmak için çaba harcadılar, kendilerinden sonrada devletin yaşamasını düşünenlerin devletlerinin ömrü uzun oldu, çünkü devleti ayakta tutan sağlam damar Türk Milliyetçiliğinin damarıydı.

Günümüzde bu damarın işlevselliği Türk Milliyetçisi partilerin liderleri tarafından yapılıyor. Türk töresinde “Toy’da söz kıldan ince kılıçtan keskin” anlayışının yerine şahsi menfaatler yerini aldı. Son seçimlerde aleni olarak gördük değil mi?

1970’li yıllarda sağ-sol çatışmasını başlatanlar 1980 sonrasında FETÖ ve PKK’yı uyku madundan kuluçka seviyesine çıkarttıklarında toplumda en sert refleksi kimin göstereceğini bilip Türk Milliyetçilerini kimlerle dizayn ettiklerini ülkücü hareket hiç tartışmadı, tartışılan sadece karşıdaki düşmandı zaten düşmanında isteği buydu.

Bu gün küreselciler terörün devamı için yine Türk Milliyetçilerini kullanmaya devam ediyor, çünkü terör bir ranttır.

Düşünün PKK terör örgütü yüzünden neler kaybettik?

Binlerce şehit, binlerce gazi ve aileleri manevi açıdan, trilyon dolarları geçen milli servet, doğal sınırlarımız içindeki petrol, doğalgaz ve diğer madenler.

Güney sınırlarımızın hemen yanında dünyanın en büyük petrol rezervleri küreselciler tarafından çıkarılıyor ama biz yıllarca PKK ile uğraşmak zorunda kaldık, sizce tesadüf mü?

Peki, Türk Milliyetçileri ne yaptı?

Şehitler ölmez vatan bölünmez.

Oysa bir Türk Milliyetçisi için bırakın şehit vermeyi bir gazi dahi verilmemesi gerekmez mi?

Muhasır medeniyetin içinde var olmak için özüne uygun eğitim olmadığı sürece Türk Milliyetçileri taşıma suyu ile değirmeni döndüremeyecekler.

Bu gün MHP bir açılım yapmaya çalışıyor aslında yapmamaya çalıştığını önümüzdeki günlerde net göreceğiz zaten amaçta bu.

Önemli olan kendisini Türk Milliyetçisi olarak görenlerin bu büyük oyunu görmeleri, Milliyetçi partilerin liderlerinin nasıl ülkücü fikriyatı zayıflattığını hiçbir zaman birleşerek iktidar olmayı düşünmediğini görebilmek.

Ne acı bir gerçek!

Atilla Sağım